10 Mayıs 2009 Pazar

1. Ulusal 100 Temel Eser Kitap Okuma Yarışması Sonuçları

Kayseri Kılıçaslan Eğitim Kurumları ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen 1. Ulusal 100 Temel Eser Kitap Okuma Yarışması sonuçlandı.
66 ildeki 551 okuldan 2 bin 48 öğrencinin katıldığı yarışmada dereceye girenler düzenlenen törenle ödüllendirildi. Kadir Has Kongre Merkezi'ndeki törene Kayseri Vali Yardımcıları Ali Mantı ve Fahri Oluk, Kayseri İl Milli Eğitim Müdürü Erdoğan Ayata, Melikgazi Milli Eğitim Müdürü Mustafa Dikmen, İl Milli Eğitim Müdür yardımcılarından Osman Elmalı ve Mehmet Şahin, Melikgazi İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Fatih Eroğlu, Boydak Holding CEO'su Memduh Boydak, Melikşah Üniversitesi Genel Sekreteri Veli Demirci, gazeteci-yazar İdris Gürsoy, Kılıçaslan Eğitim Kurumları Genel Müdürü Abdulvahap Özer ile okul müdürleri, öğretmenler, veliler ve öğrenciler katıldı.
Özel Kılıçaslan Liseleri Müdürü Ümit Murat Tunç, bu yıl ilk ulusal çapta organize ettikleri yarışmanın büyük ilgi gördüğünü söyledi. Türkiye'den her köşesinden katılımcıların kitap ortak paydasında buluştuğunu belirten Tunç, "Okumaya ilgiyi artırmak ve öğrencinin anlama seviyesini ölçmek amacıyla 3 yıldan bu yana bölgesel düzeyde gerçekleştirdiğimiz '100 Temel Eser Kitap Okuma Yarışması'nı bu yıl İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün desteğiyle ulusal hale getirdik. Öğrencilerin '100 Temel Eser' listesinden daha önceden duyurulan 12'şer eserle ilgili 100 soruya cevap vermesine dayalı yarışmayı aynı gün içerisinde sonuçlandırdık ve çocuklarımızı ödüllendirdik." diye konuştu. Kayseri İl Milli Eğitim Müdürü Erdoğan Ayata ise ilköğretim ve liseler düzeyinde iki kategoride yapılan yarışmayla Türkiye'de bir ilkin gerçekleştirildiğini ifade etti. Yarışmayla 'Türkiye Okuyor' kampanyasına ve 'Konuşan Kitap Şenliği' faaliyetlerine destek sağlamayı da amaçladıklarını anlatan Ayata, "İki bin 48 öğrenciyi kitap ortak paydasında buluşturarak kitaba ve okumaya dikkat çekmeyi başardık. Kılıçaslan Eğitim Kurumları'nı bu güzel etkinlikten dolayı tebrik ediyor, ülkemizin dört bir yanından gelen yavrularımıza ve öğretmenlerimize katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum." dedi. Para ödüllerinin yanı sıra Boydak Holdink Ödülleri ve Yayınevi Ödülleri olmak üzere toplamda 60 öğrencinin kürsüye çıktığı yarışmasının en ilgi çeken yanı ise hem ilköğretimlerde hem de liselerde Türkiye birincisinin Adıyaman'dan çıkması oldu.
İlköğretimlerde Adıyaman Cengiz Topel İlköğretim Okulu'ndan İbrahim Tursun zirveye çıkarken,
Lise kategorisinde Adıyaman Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencisi Mustafa Nevzat Pirbudak Türkiye birincisi oldu.
Her iki kategoride de birincilere 3'er bin lira, öğretmenlerine de 1000'er lira ödülün verildiği yarışmada toplam 23 bin lira para ve küçük hediyeler ödül olarak dağıtıldı.

1.Ulusal Kitap Okuma Yarışması sonuçları şöyle:

İlköğretim kategorisi:
1. İbrahim Tursun Adıyaman Cengiz Topel İlköğretim Okulu
2.Leyla Cevher Kayseri Kadir Has İlköğretim Okulu
3.Burcu Pınarbaşı Kayseri Adnan Menderes İlköğretim Okulu
4.Serdar Karadağ Rize Özel Şahika-Salih Kalkavan İlköğretim Okulu
5.Hayriye İbiş Kayseri Mehmet Soysaraç İlköğretim Okulu
6.Hatice Kübra İpek Ankara Özel Ahmet Yesevi İlköğretim Okulu

Lise Kategorisi:
1.Mustafa Nevzat Pirbudak Adıyaman Anadolu Öğretmen Lisesi
2.Zeynep Dağdeviren Zonguldak Özel Yıldırım Lisesi
3.Huriye Berna Yılmaz Ankara Özel Samanyolu Cemal Şaşmaz Lisesi
4.Elif Melis Külbay Ankara Atatürk Anadolu Lisesi
5.Ayşe Polat Kayseri Bünyan Anadolu Lisesi
6.Muhammet İkbal Altındağ Sinop Fen Lisesi

8 Mayıs 2009 Cuma

Öğrencilerin Kredi Borcuna Haciz Yok.


Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (YURTKUR) Genel Müdürü Hasan Albayrak, ''Kurumdan kredi almış ve geri ödeme durumuna gelmiş borçlulara herhangi bir icra uygulanmamıştır'' dedi.
Yurtkur'dan yapılan yazılı açıklamada, son günlerde çeşitli basın kuruluşlarında kurum ile ilgili olarak ''Öğrenciler icra takibinde'' konulu kamuoyunu yanıltıcı haberlerin yer aldığını belirtti.YURTKUR'dan kredi almış ve geri ödeme durumuna gelmiş borçlulara herhangi bir icra uygulanmadığını vurgulayan Genel Müdür Albayrak, ''Üstelik icra uygulaması söz konusu olmadığı gibi borçlara erteleme imkanı da getirilmiştir. 5505 Sayılı Kanuna istinaden işsiz olan ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumunda kaydı bulunmayanlara, kuruma bir dilekçe ile müracaat etmeleri halinde borçları birer yıllık süreyle ertelenmektedir'' dedi.

Lise ve Ortaokul Yönetmeliği Değişti.


Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yaptığı değişiklikle liseye ilk defa kayıt olacakların yaş sınırı 19’dan 18’e çekildi.

Buna göre liseye başlayacak öğrencinin 18 yaşından gün almamış olması gerekiyor. MEB’in, Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere Başbakanlık’a sunduğu yeni yönetmelikle, valiliğin izni ile "bir yaş büyük öğrencilerin" liseye alınabileceği yetkisi de kaldırılıyor.

Yeni yönetmelikle artık genel liselerin sınıf mevcudu da 36’yı geçemeyecek. Yeni yönetmelikle hamile olan öğretmenlere doğuma üç ay kala ve doğumdan sonra bir yıl nöbet görevi verilmeyecek.

Yönetmelikte yapılan bir başka değişiklik, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda liselilerin de iki gün tatil yapacak olması. Yeni düzenleme ile 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda hem lise hem de ilköğretim öğrencilerine tanınan "ertesi gün" tatili, 23 Nisan’larda da ilköğretimle birlikte lise öğrencilerine de tanınacak.

Cep Telefonunuzu Sakın Sınava Getirmeyin!!!


Hafta sonu yapılacak Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES) için adaylara gönderilen giriş belgesinde, sınavın yapılacağı binaya kesinlikle cep telefonu ile gelinmemesi yönünde 7 kez uyarıda bulunulduğu dikkati çekti.

10 Mayıs Pazar günü yapılacak olan ALES'in ilkbahar dönemi için adaylara sınava giriş ve kimlik belgeleri gönderilmeye devam ediyor. ÖSYM tarafından hazırlanan, arkalı önlü tek sayfalık ''Sınava Giriş ve Kimlik Belgesi''nde, adaylara ''cep telefonu getirmemeleri'' istendi.

Belgenin ön yüzündeki adayların fotoğrafının bulunduğu kısmın altında kırmızı harflerle ''cep telefonu yanında olan aday sınav binasına kesinlikle alınmayacaktır'' ifadesi yer alırken, adres bilgilerinin yazılı olduğu bölümün yanında da ''cep telefonu yanında olan aday sınav binasına kesinlikle alınmayacaktır'', ''yanında kapalı bile olsa cep telefonu olduğu tespit edilen adayların sınavları uyarı yapılmaksızın geçersiz sayılacaktır'' ve ''bina girişlerinde cep telefonu emanete alınmayacaktır'' yazıları yer aldı.Aynı yazılar, giriş belgesinin arka yüzünde bulunan ve 11 maddeden oluşan ''Önemli Uyarılar'' bölümünün son 3 maddesinde de bulunuyor.

1 Mayıs 2009 Cuma

Uluslararası Çevre Olimpiyatı'ndan 1 Altın 2 gümüş madalya.

Erkul Koleji Öğrencisi Ömer Murat Asi ve Ali Can Çaparlı Altın madalya sahibi olurken, Ankara Samanyolu Kojeji öğrencileri Fetullah Önal ve Ahmet Can Soruklu ile İzmir Atatürk Lisesi öğrencileri Berfin Sennur Tulaz ve Osman Edirnelioğlu'nun projeleri ise gümüş madalyaya layık görüldü.

Azerbaycan Devlet Petrol şirketi, Ekoloji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Azerbaycan Çağ Öğretim Eğitim Kurumları ve İctimai Televizyonu'nun organizasyonunu ile düzenlenen Uluslararası Çevre Olimpiyatı 'na 33 ülkeden toplam 250 proje yarıştı.

Altın madalya kazanan Erkul Koleji Öğrencisi Ömer Murat Asi, ''Bugün dünyanın en mutlu insanı benim. Ay yıldızlı bayrağımı dalgalandırmak benim en büyük hayalimdi. Bu hayali gerçekleştirmemde emeği olan herkese teşekkür ediyorum." dedi.

Altın madalya kazanan projenin diğer öğrencisi Ali Can Çaparlı, '' Farklı medeniyetleri tanıma fırsatı bulduğum bu büyük organizasyondan vatanıma altın madalya kazanarak dönmekten çok mutluyum.'' ifadesini kullandı.

Olimpiyata katılan Türkiye ile birlikte Azerbaycan, Afganistan, Moldova, ve Kazakistan da altın madalya kazandı. Toplam 250 projenin değerlendirildiği yarışmada Amerika, Irak, Tacikistan, Nijer gümüş madalya, Arnavutluk, Makedonya, Gürcistan, Kuzey Kıbrıs, Pakistan, Endonezya, Kırgızistan, Brezilya, Vietnam, Nijerya, Tayland, Slovakya, Tayvan, Ukrayna, Hindistan, Polonya, Çad, Maldivya, Sudan ve Suudi Arabistan bronz madalya kazandı.

Prof. Dr. Arıboğan'dan öğrencilere tüyolar

Bahçeşehir Üniversitesi'nin düzenlediği "geleceğin meslekleri" toplantısında Rektör Deniz Ülke Arıboğan kendinden örnek verdi.

Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Deniz Ülker Arıboğan, değişen dünyada, üniversitelerin dünyadaki bütün öğrencilere değer yaratmak zorunda olduğunu ve yerel kalamayacağını söyledi.

Bahçeşehir Üniversitesi'nce, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nda, üniversite sınavlarına hazırlanan lise son sınıf öğrencilerine yönelik ''Geleceğin Meslekleri Tanıtımı'' toplantısı yapıldı. Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Deniz Ülker Arıboğan, toplantıda yaptığı konuşmada, lise son sınıf öğrencileri için bu dönemin çok önemli olduğunu belirterek, sınavlarda bazı öğrencilerin başarılı, bazılarının başarısız olacağını ancak bunun yaşam maçının son golü olmayacağını kaydetti.

SINAV YAŞAMIN SON GOLÜ DEĞİL

Kendi öğrencilik ve meslek yaşamından örnekler veren Prof. Dr. Arıboğan, pek başarılı bir öğrenci olmadığını ancak bu yaşam sürecinde hayatında yeni maçların ortaya çıktığını ve bunları değerlendirdiğini, bugün de bir üniversitenin rektörlüğünü yaptığını anımsattı. Prof. Dr. Arıboğan şöyle konuştu:

''Üniversite sınavları sizlerin yaşam maçınızın son golü olmayacaktır. İnsan yaşamı uzun bir süreç. Bu süreçte çok goller atacaksınız. İkmale kalacaklarınız olacak, daha başarılı olanlarınız bulunacak. Hayatınızın çeşitli dönemlerinde farklı başarılar ya da başarısızlık elde edebilirsiniz ama yaşam devam ediyor. Yılmayacaksınız. Sizler çok bilinçli gençlersiniz, dünya değişiyor.

Yaşamın her döneminde her zaman idmanlı olun, çalışın. Yeteneklerinizi çok iyi keşfedin. Çünkü dünya sürekli değişiyor. Yeteneklerinizi iyi bilin, ona göre kendinize şekil verin.''

Prof. Dr. Arıboğan, öğrencilerine iş yaratmak amacıyla da sanayi ile iş birliği yaptıklarını bu doğrultuda 3 ve 4'ncü sınıf öğrencilerine yönelik ''Markalı Ders Uygulaması'' başlattıklarını bildirdi. Prof. Dr. Arıboğan, üniversite bünyesinde felsefe okulu açtıklarını, bu dönemde de tarih ve edebiyat okulu açacaklarını sözlerine ekledi.

Bahçeşehir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Kaan Harun Ökten de üniversitelere gidecek öğrencilerin farklı bir yaşam beklediğini anlattı. Üniversitenin özgür düşünmeyi öğreteceğine işaret eden Ökten, üniversitelerin öğrencilerin bağımsız birey olabilmelerini, hayatlarına şekil vermelerini öğreteceğini vurguladı.

İşte 19 fakülteye atanan dekanlar

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), 19 fakülteye dekan atadı.

YÖK'ten yapılan yazılı açıklamada, Kurulun dün yapılan toplantısında,Avrupa Eğitim Vakfının kurmak istediği üniversiteye ilişkin sunum yapıldığı belirtildi.

Toplantıda ayrıca 19 fakülteye dekan atamasının gerçekleştirildiği bildirildi.

Dekan ataması yapılan fakülteler şunlar:

-Akdeniz Üniversitesi Alanya İşletme Fakültesine Prof. Dr. İbrahim Güngör

-Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesine Prof. Dr. Ayşe Gönül Akçamete

-Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesine Prof. Dr. Mustafa Atasever

-Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Biga İİBF'ye Prof. Dr. A. Kazım Kirtiş

-Çanakkale 18 Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesine Prof. Dr. İbrahimHatiboğlu

-Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesine Prof. Dr. Derviş Yılmaz

-Gaziantep Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesine Prof. Dr. Adil Kılıç

-Gaziantep Üniversitesi Edebiyat Fakültesine Prof. Dr. Tokay Gedikoğlu

-İnönü Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesine Prof. Dr. Ünsal Özge

-İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesine Prof. Dr. Baki Akkuş

-Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesine Prof.Dr. Semih Çağlar

-Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İİBF'ye Prof. Dr. Ahmet Hamdi Aydın

-Kırklareli Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesine Prof. Dr. İsmail Ekmekçi-

-Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesine Prof. Dr. Nazan Erkmen

-Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesine Prof. Dr. Ayla Sevim Erol

-Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesine Prof. Dr. Hacı İbrahim Ekiz-Mimar Sinan Güzel Sanatlar Mimarlık Fakültesine Prof. Dr. Güzin Konuk

-Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesine Prof. Dr. Şemsettin Osmanoğlu

-Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesine Prof. Dr. Doğan Şenyüz

Açıklamada, YÖK Genel Kurulu toplantısında, Eğitim, Kadro, Vakıf Üniversiteleri Koordinasyon ve Diploma Denklik Komisyonlarının raporlarının görüşüldüğü belirtilerek, bir sonraki toplantının 21 Mayıs 2009 tarihinde yapılacağı bildirildi.

Türk öğrenci tasarım üçüncüsü

Onsekiz Mart İlköğretim Okulu 6. sınıf öğrencisi Türkü Çebi'nin, "Yat Oku" isimli projesi, 3 bin 605 proje arasında dünya üçüncüsü oldu.

Kitap okurken sırtının ve kollarının ağrıması sebebiyle yardımcı bir ürün bulunup bulunmadığını araştıran küçük mucit Çebi, olmadığını görünce kendisi yapmaya karar verdi. Uluslararası tasarım yarışması sayesinde de projesini hayata geçirdi. İlk olarak düşüncesini kağıda döken Çebi, çizimler yaparak ürünün iskeletini oluşturdu. Yapım aşamasında ise ailesi yardımına koşarak, çizimleri marangoza imal ettirdi.

Yarışmaya ilk olarak internet yoluyla katıldıklarını belirten teknoloji ve tasarım dersi öğretmeni Öznur Ersoy, "Dünyanın her yerinden 3 bin 605 proje arasında finale kaldık. Dünya genelinden 28 ülke ve Türkiye'den 75 il yarışmaya katıldı. Finale kaldığımız haberi gelince, projeyi Ankara'da iki gün boyunca sergiledik." dedi.

Teknoloji ve tasarım dersinin ufkunu açtığını ifade eden Türkü Çebi de, "Geliştirdiğim projeyi öğretmenimle birlikte yarışmaya gönderdik. Dereceye girme aşamasında ailem ve öğretmenlerim umudunu yitirmişti fakat ben sonuna kadar sakladım ve dünya üçüncüsü oldum." şeklinde konuştu.

Çebi, yaptığı okuma sehpasının özellikleri hakkında şunları söyledi: "Benim projem, açılır kapanır bir mekanizma olduğu için yer kaplamaz. Bir kol vardır, bu açılır ve nota sehpası gibi bir şekil alır. Bu sehpa yerine kitap koyulur. Geceleri kitap okumak için üstünde ışık mekanizması vardır. Böylece yatarak ve ellerimizi kullanmadan okuyabiliriz. Yaparken zorlandım, marangoz ve elektrikçi ustalardan yardım aldım. Bu sehpa özellikle yaşlılar, çocuklar ve yatağa mahkum insanlar tarafından kullanılabilir."

Farabi Karadeniz'de yayılıyor

Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Rektörü ve Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği Dönem Başkanı Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz Farabi'ye imza attı.

Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ) Rektörü ve Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği (BKÜB) Dönem Başkanı Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz, bölgedeki üniversiteler arasında öğrenci ve öğretim üyesi değişimini sağlayacak ''Farabi programı''yla ilgili protokollerin imzalandığını söyledi.

Açıkgöz, ZKÜ Konser Salonu'nda basına kapalı gerçekleştirilen BKÜB 5. Ortak Senato Toplantısı'nın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, toplantıda üniversitelerin işbirliği çerçevesinde gerçekleştirilen çalışmaların değerlendirildiğini söyledi.

Öğrenci ve öğretim üyesi değiştirilmesi konusunda somut çalışmaları olduğunu anlatan Açıkgöz, şöyle dedi:

''Bölgedeki üniversiteler arasında öğrenci ve öğretim üyesi değişimini sağlayacak Farabi programıyla ilgili protokolleri imzaladık. Öğrencilerimiz ve öğretim üyelerimiz bir dönemlerini bölgedeki üniversitelerde geçirebilecekler. Örneğin, bizim öğrencimiz Kocaeli ve Sakarya'ya, oradaki öğrencilerde ZKÜ'ye gelip derslerini sürdürebilecekler. Sportif alanlarda özellikle üniversitelerin spor kulüpleriyle ilgili bölgesel lig oluşturulması ve müsabakalar yapılması çalışmaları var. Bu yıl, ZKÜ'de 2 turnuva düzenlenmesi kararlaştırıldı.''

Toplantıya, Abant İzzet Baysal, Sakarya, Kocaeli, Düzce, Karabük ve Zonguldak Karaelmas Üniversitesinin senatolarının katıldığını anlatan Açıkgöz, ''Çalışma grupların faaliyetlerini görüştük. Ortak lisansüstü ve doktora programları gibi somut çalışmaların yapılmasından da mutluluk duyduk'' dedi.

Açıkgöz, gazetecilerin Ergenekon soruşturması kapsamında rektörlerin gözaltına alınması konusunun gündeme gelip gelmediğine yönelik sorusunu, ''Bu konu gündeme gelmedi. Biz bunu üniversite olarak değerlendireceğiz. Her üniversite kendisi değerlendirecektir. Bu konuda görüşme yapmadık'' diye yanıtladı.

Sınav için zihin açan sihirli yiyecek

Üniversite sınavlarına mı hazırlanıyorsunuz. Doç. Elmacıoğlu'ndan önemli bir tüyo; belleğinizi güçlendirmek ve konsantrasyon için balık yiyin.

Hafızanızı güçlendirmenin ve konsantrasyonu artırmanın sihirli yolu balıktan geçiyor... Sınava hazırlananların mutlaka balık tüketmesi öneriliyor. Balık yiyemeyenlere ise balık yağı kapsülleri tavsiye ediliyor.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Beslenme Uzmanı Doç.Dr. Funda Elmacıoğlu, yüz binlerce öğrencinin katıldığı Öğrenci Seçme Sınavı, Seviye Belirleme Sınavı ile Kamu Personeli Seçme Sınavı gibi genel sınavlara hazırlananlara tüyo verdi.

''Beslenme konusunda birkaç basit kural sınav sırasında yaşanabilecek olumsuzlukları ortadan kaldıracaktır'' diyen Elmacıoğlu, şunları kaydetti:

''Özellikle sınav öncesi dönemde mutlaka balık yenilmeli, ya da balık yağı takviyesi yapılmalıdır. Balık belleği güçlendirir, öğrenmeyi ve konsantrasyonu kolaylaştırır. Eğer balık yenilemiyorsa mutlaka her gün 500 miligram balık yağı kapsüllerinden alınmalıdır.''

SINAV SABAHI NE YAPMALI?

Elmecıoğlu, adayların sınav sabahı evlerinde mutlaka kahvaltı yapmaları gerektiğine de işaret etti.

Kahvaltısında üzüm pekmezi, peynir, yarım yağlı süt ve yumurtadan oluşan protein ağırlıklı gıdalar alınmasını öneren Elmacıoğlu, tuzlu ya da tatlı ağırlıklı proteinsiz reçelli ekmek veya ballı ekmek yemenin yanlış olduğunu kaydetti.

ÇİKOLATA YARARLI DEĞİL

Elmacıoğlu, şu bilgileri verdi:

''Sınav öncesi ve sabahı tuzlu ve tatlı yiyecekler tüketilmesi özellikle sıcak havalarda sıvı kaybı meydana gelecektir. Sıvı kaybı hafızada karmaşa ve kararsızlık yaratır. Bunun için gerektiği oranda sıvı alınmalıdır. Şekerin ve çikolatanın başarıyı arttırıcı etkisi yoktur. Ayrıca sınava hazırlık dönemlerinde fazlaca gazlı içecek, çikolata ve şeker tüketimi bağırsak hareketlerini bozar ve huzursuzluğa neden olur.''

Konya'nın ikinci üniversitesi oluyor

Konya'da ikinci üniversite kuruluyor. Yasası TBMM'ye geldi. Mevlana Üniversitesi yakında...

Konya'da ikinci üniversitenin kurulması için yasa tasarası TBMM'ye sevkedildi. Mevlana Üniversitesi adı ile kurulması planlanan Üniversitenin bu yıl yasasının çıkması ve önümüzdeki eğitim yılında hayata geçmesi bekleniyor.

Konya’da, Gevher Sultan Eğitim Araştırma Kültür ve Sağlık Vakfı tarafından Mevlana Üniversitesi adıyla ,2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun vakıf yükseköğretim kurumlarına ilişkin hükümlerine tabi olarak kurulan vakıf üniversitesi'nin kuruluş kanunu TBMM komisyon ve Genel Kurulu'nda ele alınacak.

Mevlana Üniversitesi, Rektörlüğe bağlı olarak; Eczacılık, Mühendislik, Hukuk, İşletme, Eğitim, Tıp Fakültesi ve
Sağlık Hizmetleri, Meslek yüksek okulları ile Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler ve Sağlık Bilimleri Enstitüsünden oluşacak.

Öğrenci kredi borcuna haciz var mı?

Kredi borcuna haciz haberleri telaşa neden oldu.YURTKUR Genel Müdürü konuyla ilgili açıklama yaptı.

Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (YURTKUR) Genel Müdürü Hasan Albayrak, ''Kurumdan kredi almış ve geri ödeme durumuna gelmiş borçlulara herhangi bir icra uygulanmamıştır'' dedi.

Albayrak yaptığı yazılı açıklamada, son günlerde çeşitli basın kuruluşlarında kurum ile ilgili olarak ''Öğrenciler icra takibinde'' konulu kamuoyunu yanıltıcı haberlerin yer aldığını belirtti.

YURTKUR'dan kredi almış ve geri ödeme durumuna gelmiş borçlulara herhangi bir icra uygulanmadığını vurgulayan Albayrak, ''Üstelik icra uygulaması söz konusu olmadığı gibi borçlara erteleme imkanı da getirilmiştir. 5505 Sayılı Kanuna istinaden işsiz olan ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumunda kaydı bulunmayanlara, kuruma bir dilekçe ile müracaat etmeleri halinde borçları birer yıllık süreyle ertelenmektedir'' dedi.

Lise son sınıf öğrencilerinin rapor almasına gerek kalmadı

Milli Eğitim Bakanlığı, bir milyon lise son sınıf öğrencisini yakından ilgilendiren bir karar aldı. Üniversite sınavına hazırlanırken rapor alan öğrencilere, rapor yerine alternatif getirdi.

Üniversite sınavına hazırlandığı için hastanelerden rapor alarak ders çalışan veya dershaneye giden öğrencileri rahatlatan bakanlık, 'rapor' yerine 'velinin yazılı başvurusunu' yeterli saydı.

Halen 20 gün 'özürsüz', 25 gün de rapor alarak 'özürlü' devamsızlık yapabilen lise öğrencileri artık 25 günlük özürlü devamsızlıkları için de rapor almak zorunda olmayacak. Sadece lise son sınıf öğrencilerine verilen bu imkanla 'öğrenci velisinin okul müdürlüğüne yazılı olarak başvurması halinde beyan edeceği süre' de özürlü devamsızlıktan sayılacak.

Ancak genelgeye göre özürlü ve özürsüz devamsızlık süresi 45 günü yine geçemeyecek. Yeni uygulamanın gerekçesini açıklayan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "Öğrencileri sahte rapor almaya teşvik etmek doğru değildi. Rapor, aslında birbirimizi kandırma anlamına geliyordu." dedi.

Bakan Çelik, 'özürlü devamsızlık' konusu ile ilgili illere gönderdiği genelgede, 'ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören son sınıf öğrencilerinin yıl boyu yoğun bir çalışma temposu göstererek ÖSS'ye hazırlandıklarını' kaydetti.

Öğrencilerin 'sınav streslerinin azaltılması, derslere motivasyonlarının sağlanması ve sınavlara psikolojik olarak daha rahat girmelerini' amaçladıklarını vurgulayan Hüseyin Çelik, "Bu yıla mahsus olmak üzere yönetmelikte belirtilen özürlerin yanı sıra öğrenci velisinin okul müdürlüğüne yazılı olarak başvurması halinde beyan edeceği sürenin de özürlü devamsızlıktan sayılması, öğrenci ve velilerine moral kazandıracaktır." ifadesini kullandı.

Geçmiş yıllarda da devamsızlık sürelerine ilave olarak ÖSS'nin yapılacağı hafta lise son sınıflar 'izinli' sayılmıştı. Her yıl özellikle ÖSS'ye bir-iki ay kala öğrenciler özürlü ve özürsüz devamsızlık haklarını kullanıyor, özürlü devamsızlık günleri için ise sağlık ocakları ve hastanelerden rapor alıyordu. Bu durumdan Sağlık Bakanlığı, hastane, sağlık ocakları ve doktorlar rahatsız oluyor, öğrencilerin de 'sahte rapor' almaya teşvik edilmesi, eleştiriliyordu.

Yeni öğretim yılı 24 Eylül'de başlayacak

Ramazan Bayramı sebebiyle eğitim öğretim yılının açılışını 2,5 hafta erteleyen Milli Eğitim Bakanlığı, çalışma takvimini belirledi. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik tarafından illere gönderilen takvime göre, 2009-2010 eğitim öğretim yılı 24 Eylül 2009 Perşembe günü başlayacak.

18 Haziran 2010 Cuma günü de tatile girecek. Okulların açılışının 17 gün ertelenmesi, kapanışın ise bir hafta geciktirilmesi sebebiyle önümüzdeki öğretim yılında 177 gün eğitim yapılacak. Mevzuatta 180 gün eğitim yapılması 'esas' iken, kapanış tarihinin haftanın ilk üç gününe denk gelmesi halinde eğitim süresinin 177'ye çekilebileceği öngörülüyor. Öğrenciler 25 Ocak ile 5 Şubat 2010 tarihleri arasında yarıyıl tatili yapacak.

Yeni Milli Eğitim Bakanı : Nimet Çubukçu

Nimet Çubukçu, 1965 yılında Karaman'da doğdu. 1988 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. 1990 yılından itibaren serbest avukat olarak çalışmaya başladı. İstanbul Barosu Çocuk Hakları Komisyonu'nda ve Çocuk Mahkemeleri'nde görev yaptı.


AKP kurucu üyesi olan Çubukçu, 3 Kasım 2002 seçimlerinde milletvekili seçildi, 2 Haziran 2005'te Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevine atandı.Bugün itibarı ile Milli Eğitim bakanı olarak atandı.

Çubukçu, evli ve 1 çocuk annesi.

Umarız güzel çalışmalara imza atar ...